HILLSIDER 71 / BİR WAKEBOARD YILDIZI, BİR DÜNYA ŞAMPİYONU; SHAWN WATSON

h71 kapakİnsan Güney Florida Palm Beach doğumlu olunca, hele annesi de sörf, su kayağı gibi sporlarda iddialı ise, suyla daha bebekken haşır neşir olması kaçınılmazdır zaten… 30 yaşındaki Shawn’un arkadaşlarıyla oyun anlayışı hep su içinde ya da üzerinde olmuş. Wakeboarda 12 yaşındayken başlamış, ilk zaferini 14 yaşında, sırf eğlence olsun diye katıldığı, Teksas Ulusal Yarışması’nda “junior man” kategorisinde 2. olarak yaşamış… Hemen akabinde teklifler gelmiş, profesyonel çalışmalar, uluslararası yarışmalar ve dünyanın 4 bir köşesine yolculuklar başlamış… Shawn bir yıldız ve 18 yıldır dalgaların üzerinde… Geçtiğimiz aylarda Fethiye-Hillside Beach Club’a hem şovlar yapmak, hem de dileyen konuklara eğitimler vermek üzere gelince, onu karaya çekmeden ve bir söyleşi yapmadan bırakmak olmazdı…

İpek Kigan : Wakeboard ile yaşadığın aşkı nasıl tarif edersin?

Shawn Watson: Wakeboard sporuna olan tutkum, tıpkı çocukluğumda olduğu gibi; her gün tekneyle çıkıp bütün günü suda wakeboard yaparak ve arkadaşlarımla eğlenerek geçirmek gibi… Çok seviyorum… Bu tutku, aşk bana aynı zamanda, dünyayı dolaşma ve insanın rüyalarında bile zor görebileceği yerlerde wakeboard yapma şansı da veriyor. İnsanın sınırlarını zorlayan bir spor.

Bu sporu yaparken nasıl / ne hissediyorsun ?

Kendimi özgür hissediyorum; wakeboard yaptığım anlar, kendimi en fazla ifade edebildiğim anlar!

Araya bir not düşelim ve henüz bu sporla tanışmamış olanlar için biraz wakeboardu anlatalım; Wakeboard botun arkasında, teknenin oluşturduğu dalgaları kullanarak yapılan bir spor. Snowboard gibi tek bir board üzerinde yapılıyor. İlk etapta suyun üzerinde durabilmek ve denge içinde gidebilmek önemli. Yükseldikten sonra suya iniş kısmı da kritik. Snowboard’da kara indiğiniz için nispeten daha yumuşak. Suda ise daha zorlayıcı. Riskleri azaltmak için can yeleği giymek lazım. Bir de suya yumuşak inişi kesin becerebilmeniz. İleri safhalarda suyun üzerinde zıplamaya, 180-360 derecelik taklalar atmaya başlıyorsunuz. İşin artistik ve zor kısmı da burası zaten. Su üzerinde spinlerle, saltolarla harikalar yaratmak mümkün. Bildiğiniz diğer su sporlarından daha zorlayıcı ve fakat aynı zamanda daha etkileyici…  Shawn ise bırakın alışılmış saltoları, Almanya’da katıldığı ilk “double up” yarışmasında 900 derecelik bir dönüşle bir ilki gerçekleştirmiş… Suyun üzerinde devleşenlerden kısacası:)

Wakeboard hem denizde hem de gölde yapılıyor. Aralarında bariz farklar var. Durgun suyun bu spor için önemli olduğunu biliyorum. Gene de sormak istiyorum; sen hangisini tercih ediyorsun?  

Aralarında kesinlikle fark var; deniz suyu daha tuzlu ve objeleri yüzdürme özelliği daha fazla; tatlı su ise çok daha yoğun. Normalde denizde muazzam büyüklükte ve dalgalanmaya yatkın bir su kütlesi var karşınızda. Gölde ise büyük ihtimalle daha dalgasız bir ortamdasınız ve rüzgardan  korunuyorsunuz ki; bunlar da wakeboard yapmak için çok daha ideal koşullar. Hillside Beach Club mesela, sahip olduğu özel koy sayesinde wakeboard için hayli ideal.

Her spor bir disiplin gerektirir. Bir wakeboardcu nasıl yaşamalıdır sence ? Başarısını nasıl daha ileriye taşır ? Ya da başarılı kalabilmek için nelere dikkat etmelidir ?

İyi, güçlü bir fiziğe sahip olmak çok önemli. Başarılı olmak için çok çalışmak, bütün temel kuralları öğrenmek ve her gün idman yapmak zorundasınız; ayrıca sizi yetiştirecek iyi bir koçunuz olması da şart. Başarınızı sürekli kılmak için yapılacak en iyi şey ise hayatla ilgili müthiş bir duruşa ve iyi bir bakış açısına sahip olmanız ve bunu yaparken de mümkün olduğunca eğlenmeniz!

Sıklıkla dünyanın her yerine seyahat ettiğini biliyoruz. Yolda olmadığın, seyahat etmediğin sıradan bir günün nasıl geçiyor?

Ülkemde, evimde kaldığım zamanlar çok sınırlı; bu yüzden seyahat etmediğim zamanlarda mümkün olduğunca ailemle ve dostlarımla vakit geçirmeye özen gösteriyorum. Ayrıca göl kenarında bir evim var. Evimin işlerine yetişmeye çalışmak sonu gelmeyen bir iş. Bunların yanı sıra mümkün olduğunca wakeboard ve idman yapmaya çalışıyorum elbette!

Spor yaşantındaki en unutulmaz anların ?

Aslında sayılamayacak kadar çok an var. Büyük yarışlarda elde ettiğim şampiyonluklar, yaşamımdaki en unutulmaz anlar olsa gerek; bu anlar çok sık olmuyor ama olduğunda da kıymetini biliyorum.

Su ile bu kadar haşır neşir olmak insana neler kazandırıyor? Fiziksel ve zihinsel olarak nasıl etkileri var?

Evet, wakeboard yapmak fiziksel bir şey ama bunun ötesinde zihinsel bir boyutu da var. Eğer bir numarayı yapmadan önce onu gerçekten düşünür ve adım adım kafanızda canlandırırsanız genelde daha kolay gerçekleştirirsiniz. İnsanlar hep yarış öncesinde fazla düşünerek heyecanlanıp kendilerini yıldırıyorlar; halbuki suya çıkıp her gün yarışma dışında yaptığınız gibi, idman yaptığınız gibi yapsanız ve başkalarını kafaya takmasanız büyük ihtimalle çok daha iyi sonuçlar alırsınız!

Yaşamından bir an için wakeboard’u çıkarsak geriye neler kalır?

Zor bir soru. Böyle bir şeyi düşünmek bile istemiyorum çünkü wakeboard yapmayı seviyorum ve başka bir şey yapmak istemezdim!

Halihazırda bir Dünya Şampiyonusun. Yine de her sporcunun daha fazlasını, mükemmelini yapmak gibi bir ideali vardır? Senin bu sporda -hatta hayatta- ulaşmak istediğin nokta nedir?

Şampiyonluk onur verici bir derece. Hayattaki ve bu spordaki amacım başarılı olmaya devam etmek, her gün kendimi zorlamak ve yaşamımı, kariyerimi bir üst düzeye taşımak.

Yaptığın başka sporlar var mı?

Sevdiğim pek çok başka spor var. Sörf, skateboard ve snowboard gibi board üzerinde yapılan diğer sporları seviyorum. Arkadaş grubumla yapmaktan gerçekten keyif aldığım bir diğer spor türü ise golf oynamak!

Yaşlılık günlerin için bir rüyan var mı?

Bu spor dalındaki hayalim veya amacım diyelim, yaşım ve bedenim izin verdiği sürece, son onbeş yıldır bu dalda yapmakta olduğum şeyleri yapmaya devam etmek. Profesyonel wakeboard sporunu bıraktıktan sonrasıyla ilgili hayalim ise kendime ait bir şirketimin veya wakeboard yapılan bir tesisimin olması. Sudan ve bu spordan kopmaya niyetim yok kısacası.