HILLSIDER 76 / “YOL”culuk Zamanı – Metin Hara

h76 kapak_CON4 sene önceydi. Annemi doktora götürdüğüm bir kış günü, bekleme salonunda birçok farklı derdi olan insanla birlikte doktorun nerede kaldığını düşünürken, bir taraftan da kulaklıklarımın arkasına saklanmış facebookta geziniyordum. Beyaz gömlekli birine çarptı gözüm. Kızıl saçları vardı. Yüzünde huzur… O ışıklı ifade, bir televizyon programı videosunun dondurulmuş görüntüsünden bana kadar ulaşıp, gülümsememe neden olmuştu. Düşünmeden programı seyretmeye başladım. Saba Tümer’in sohbet ettiği kişinin adı Metin Hara’ydı. 1982 yılında genetik bir hastalıkla doğduğunu, 1200’ün üzerinde uyarana alerjisi olduğunu, bu nedenle çok zor ve yorucu bir çocukluk geçirdiğini, 12 yaşlarında ellerini koyduğunda ağrılarını azaltabildiğini, hastalıklarını kontrol altına alabildiğini fark ettiğini anlatıyordu. 15 yaşında bir arkadaşının annesi bu özelliğini keşfetmiş ve eğitim alması için profesyonel uygulamalara yönlendirmiş onu. Zaman içinde kendi üzerinde çalışmalar yaparak genetik hastalığının düzeldiğini, alerjilerinin de geçtiğini görmüş. Üsküdar Amerikan Koleji’ni bitirdikten sonra insanların tedavilerine destek olup, hayatlarına yardımcı olabilecek bazı uygulamalar yapmaya başlamış. Onları dinleyip, Hillsider 76 baskı 1problemlerinin zihinsel nedenlerine ulaşarak bunları nasıl çözebilecekleri konusunda fikirler veriyormuş. Tam o dönemde babası çok ağır bir trafik kazası geçirmiş ve 1 yıla yakın hastanede kalmış. Bütün bu gelişmeler Metin Hara’nın mühendis olmak isterken Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon okumaya karar vermesine neden olmuş. Sürekli kendini geliştirerek seminerler vermeye, kanser hastalarının tedavilerine destek olmaya ve dünyanın birçok yerinde değerli hocalardan spiritüel eğitimler almaya devam etmiş. Bu uzun yolculukta öğrendiği en önemli bilginin ise insanın kendine ve içindeki ustaya güvenmesi olduğunu anlamış. Ve İstanbul Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitayon Bölümü’nü bitirdikten bir süre sonra İnsana Güven projesini hayata geçirmiş. Burada verdiği eğitimler ile öğrendiklerini insanlara aktarıyor, hastaların tedavilerine destek olmaya ve diğer çalışmalarına devam ediyormuş…

Sıramızın geldiğini söyleyen hemşire, annemin beni telaşla dürtmesine neden olmuştu. Videoyu kapattım ve annemin arkasından doktorun odasına girdim. Eve doğru giderken, Metin Hara’nın eğitimlerine gitmem gerektiğine karar vermiş, videonun geri kalan son kısmını seyretmek için sabırsızlanır haldeydim.

Ama o ‘son kısmı’ ancak aylar sonra seyredebildim. Tabii programın tamamını seyretmeden, eğitime de gidemezdim. Belli ki; yıllardır özenle ördüğüm kozamın içinden çıkmamak için, geçen aylar boyunca bir sürü bahaneler bulmuş, kendimi oyalayıp durmuştum bir güzel. Ama gel gör ki; bir kere karar vermişti gönül. Caymadı. 2011 Eylül ayında Metin Hara’nın verdiği İllüzyonu Aşmak eğitimine katıldım.

Matrix filmini sinemada ilk izlediğim günü hiç unutmam. Filmin sonunda, akan yeşil yazılara öylece bakakalmış, belki de hayatımın ikinci ‘ayma’ anını yaşamıştım. O gün bir illüzyonun içinde yaşıyor olabilme ihtimalimiz beni dehşete düşürmüştü. Kendi illüzyonumda yaşıyorsam, gerçek neydi? Kırmızı hapı yutarsam, göreceklerimi idrak edebilir miydim, yoksa bir hayal olduğunu bile bile kurulmuş düzenimden, sahip olduğumu sandıklarımdan vazgeçmemek adına sıkı sıkıya tutunmaya, illüzyonumun içinde yaşamaya devam mı ederdim? Filmden her ne kadar etkilenmiş de olsam zaman her şeyin ilacı. Hem de mavi olanından… Var olan düzenime daldım, oynaya oyalana akıp gittim.

İllüzyonu Aşmak eğitimine gitmeye karar vermem, sanırım o yıllarda açılmış bu hesabın kapanması içindi. Zihnimin içinde kendi algıladığım ve kurguladığım dünyadan çıkıp, gerçekle yüzleşmek için.

8 hafta her Pazartesi İnsana Güven’in ofisine gittim. ‘Dünyada var olan her şey, algıdan ibarettir. İşe önce; algınla hakikat arasındaki uçurumu azaltmakla başlayacağız’ diyerek eğitimi başlatmıştı Metin Hara. Bu sürenin sonunda uygulaması çok kolay yöntemlerle daha sakin, keyifli ve sağlıklı bir şekilde yaşayabileceğimi, bedenimi dinlemeyi, hastalıklarımın ardında yatan zihinsel nedenleri bulup, onları şifalandırabileceğimi, bakış açımı değiştirip zaten hep orada olanı görebileceğimi, dengenin ama her şey için dengenin önemini, algım değiştiğinde hislerimin, hislerim değiştiğinde tepkilerimin, tepkilerim değiştiğinde ise deneyimimin değiştiğini fark ettim ve düzenli egzersizlerle bu bilgileri hayatıma geçirdim. O kadar iyi geldi ki İllüzyonu Aşmak, biter bitmez hiç ara vermeden İç Benle Tanışmak eğitimine devam ettim. Son bir eğitim daha olacak. Onun gerçekleşmesini de hasretle bekliyorum.

Hillsider 76 baskı 1Ve birkaç ay önce İllüzyonu Aşmak eğitiminde verdiği bütün bilgileri bir kitap haline getirdi Metin Hara. Aşkın İstilası – YOL, eğitim üçlemesinin ilk kitabı. Kitap öyle güzel yazılmış ki, okuyan kişi anlatılan bütün teknikleri kendi üzerinde rahatlıkla uygulayabilir, öğrendiklerinin karşında aklında oluşan sorulara ilerleyen satır veya sayfalarda cevap bulabilir, tam anlamadığını düşündüğü noktada aralara serpiştirilmiş kıssalar ile konuyu pekiştirebilir. YOL o kadar “canlı” ki, eğitime gitmek ile kitabı okumak arasında neredeyse hiçbir fark yok.

Sanırım Metin Hara her eğitimini bir kitap olarak sunacak bize. Böylece verdiği bütün bilgileri isteyen herkesle, her an, her yerde paylaşabilecek. YOL, şu birkaç ayda sanırım on binlerce kişiyle buluştu bile. Çıktığı günden beri çok satanlar listesinde. Bu beni gerçekten mutlu ediyor. Çünkü bu kitap kimbilir kimlerin içindeki sıkıntı bulutunu dağıtacak, zihninin içinde dönüp duran sorulara cevap olacak, kimbilir kimlerin yılardır kapalı kalan gönül panjurlarının, üstündeki tozları havaya savura savura açılmasını sağlayacak. Hakikat tek! Bazen birinin ağzından, bazen bir sinema perdesinden ya da bir kitap sayfasından ulaşıyor bize. Duymak, görmek ve bilmek isteyene…

Ve kitabı henüz okumayanlar için ben de bir vesile olmak istedim. Kendi deneyimim, kitabı anlatmanın esas YOL’u oldu benim için. Ama bir de Metin Hara’nın yazdıklarını ekleyerek 407 sayfalık kitabın ön sunumunu okumanızı istedim. Birçok lezzeti içinde barındıran harika bir yemeğin rastgele bir ucundan azıcık bir çatal almaya benzeyecek ama yine de yemeğin tamamı hakkında az da olsa bir fikir verecek.

Seçim sizin! Her zaman.

Şimdi kısa bir YOL’culuk zamanı….

Aşkın İstilası – YOL ( Kapak yazısı)

metin hara -yol“YOL’ bir aşk yolcuğu… Kendinde başlayıp yine kendinde biten…

Bir çırağın yola düşmesi,

Bir neyzenin nefesi,

Bir aşığın kalp atımı,

Bir çocuğun gülümsemesi,

Bir tohumun toprağa kavuşması…

Kalbinin derinliklerinde hayalini kurduğun bambaşka bir dünyanın yol haritası…

Bu bir bilgi kitabı değil. Bu satırlar yaşamını değiştirmek için tasarlandı. Kendi başına yapabileceğin pratik uygulamalardan, nefes egzersizlerine, chi enerjisinin kullanımından yeteneklerini hayallerinin ötesine taşıyacak ödevlere, yüzünde gülümsemeyle okuyacağın sayfalardan hüngür hüngür ağlayacağın hikayelere kadar her şey senin için titizlikle toparlanıp kaleme alındı…

Bu kitap; senin gözyaşlarınla ıslanacak, kahkahalarına tanıklık edecek, uyanışına YOL olacak…

Ciğerine çektiğin her nefes kalbinden çıkan kana kavuştuğunda, ayakların seni bir adım daha ileriye taşıyacak. Her yeni adımında cennet biraz daha yaratılacak.

Kalbin atmak için doğru nedeni bulduğunda,

İnsanoğlunun uyanışına tanık olduğunda,

Benimle beraber bu YOL’a çıktığında,

Yaşam ilk kez seninle anlam bulacak.

Aşkın istilası başlıyor… YOL’a çıkıyoruz! Hazır mısın?

Metin Hara