VENÜS: HAZDAN SORUMLU GEZEGEN

Hillsider Magazine Sayı: 96

Haz ve sorumluluk kelimeleri yan yana gelince kendi içinde bir çelişki oluşturmuş gibi gözükebilir. Aslında bu hayatta haz duyduğu, gerçekten sevdiği şeyleri bulabilmek ve bunu özgürce yaşayabilmek kendine karşı en büyük sorumluluğudur kişinin. Bu yüzdendir ki astrolojide hazzın, keyif, sevginin, adaletin, barışın gezegeni Venüs ile sorumlulukların gezegeni Satürn, Terazi burcunda birbirleriyle iç içedir. 

Niye şimdi Venüs’ü anlatıyorum diye merak etmiş olabilirsiniz tabii. Anlatıyorum çünkü bu sayı Hillsider Magazine’in teması “iyi hissetmek.” Bu yüzden astrolojik olarak iyi hissetmemizin baş mimarı Venüs’ü anlatmak farz oldu.

Gökyüzüne baktığımızda bazı günler Güneş doğmadan Sabah Yıldızı, bazı günler ise gün battıktan sonra Akşam Yıldızı olarak gözlemleyebildiğimiz Venüs parlak ışığıyla fazlasıyla cezbedici bir gezegen olmuş tarih boyunca. 

Güneş’e oldukça yakın olan Venüs’ün 1 yıllık  yani Güneş’in etrafındaki bir turu 225 gün iken gezegenin kendi etrafındaki bir turu 243 gün. Yani Venüs’te bir gün, bir yıldan uzun. Nasıl, çok ilginç değil mi? 

Mitolojiye baktığımızda ise Venüs, güzeller güzeli, baştan çıkartıcı tanrıça Afrodit ile sembolize edilmiştir. Afrodit ise mitoloji dünyasındaki farkını doğum hikayesi ile hemen ortaya koymuş bir karakterdir.  Zamanın tanrısı Kronos kardeşlerini kurtarmak için babası Gökyüzü tanrısı Uranüs’ü hadım eder. Göklerdeki bu savaş esnasında Uranüs’ün denize düşen parçası büyük köpükler oluşturur ve bu köpüklerin içinden tüm cazibesi ile Afrodit doğar. 

Varlığıyla mitoloji dünyasını alt üst eden Afrodit’in adı bir çok aşk hikayesine karışır. Haz, keyif, arzu, sahip olma, aldatma, kıskançlık, haset, kin öykülerinin içine girer, uzun ve kızıl saçlarıyla dişil enerjinin sembollerinden biri olur. Bu anlatmakla bitmez tanrıçanın çocuklarından en ünlüsü de tabii ki aşk tanrısı Eros’tur. 

Mitolojik hikayeleri değerlendirdiğimizde bütün tanrı ve tanrıçaların astrolojide temsil ettikleri gezegenle nasıl bağlantılı olduğunu fark ederiz. Bu bağlantı bize astroloji ve mitolojinin, binlerce yıldır insanların gökyüzünü anlamlandırmak, gezegenlerin dünya ve canlılar üzerindeki etkilerini açıklayabilmek için kullandıkları bir metot olduğunu anlatır. 

Neyse lafı çok uzatmadan Venüs’ten astrolojik olarak biraz bahsedelim. 

Venüs astrolojideki kişisel gezegenlerden biridir. Yani fazlasıyla bizimle ilgili. Sevgiye yaklaşım şeklimizi, keyif duyduğumuz, haz aldığımız konuları, arzularımızı, cazibeyi, güzelliği, uyumu, değerleri, dişil enerjiyi, nasıl ilişki kurduğumuzu ve ilişki içinde nasıl davrandığımızı anlatır.

Astrolojide Boğa ve Terazi burcunu yöneten Venüs, Balık burcunda yücelir. Astronomik olarak en dikkat çekici özelliklerinden biri ise Güneş sistemindeki diğer bütün gezegenlerin tersine, Uranüs ile birlikte kendi eksenleri etrafındaki dönüşlerini doğudan batıya doğru yapıyor olmalarıdır. Astronomik olarak nedeni açıklanamayan bu gizemli olay, mitolojik olarak baktığımızda aralarındaki baba – kız bağlantısını gösterir.  Aşk tanrıçası Afrodit, yaratımın kaynağı göklerin tanrısı Uranüs’ün yeryüzündeki temsilcisidir. Aslında ‘aşk duygusunun’ kendi içinde Uranüs’e ait temaları yani ani ve beklenmedik etkileri, yüksek elektriği, çarpılma ve uçma hissini, hem yaratımı, hem de yıkımı barındırması tam da bu bağlantıda gizlidir. 

Nefs olarak ifade ettiğimiz dünyaya ve bedene ait arzularımızı, isteklerimizi, önünde durmakta zorlandığımız heveslerimizi anlatan gezegenlerden biri olan Venüs, bir taraftan da karşıtları birleştiren, uzlaştıran ve dengeleyen de bir enerjidir. Aynı zamanda astrolojide sanatsal konuları, yetenekleri, parasal ve estetikle ilgili konuları da anlatır. 

Ve tabii her gezegenin olduğu gibi onun da gölge yönleri mevcuttur. Bu zarif, anlaşmaya meyilli, yumuşak huylu Venüs, hedonist, maddi değerlere bağımlı, hırçın, kıskanç, üşengeç, tembel, sevdiğine huzur vermeyen, sahip olduklarını kaybetmemek için sıkı sıkıya tutunan özelliklerini de sergileyebilir. Doğum haritasındaki konumu Venüs’ün hangi özelliklerini daha çok öne çıkarmaya meyilli olduğu anlatacaktır. 

Tam bu noktada içinizde yoğun bir merak duygusunun başladığını tahmin edebiliyorum. ‘Benim Venüs’üm acaba nasıl çalışıyor’ diye düşünüyorsunuz. Bu; sizin doğum haritanızdaki Venüs’ün öncelikle hangi burca ve eve yerleştiği ve hangi gezegenlerle ne şekilde temas ettiğine göre belirlenir. Yani bu sorunun gerçek ve eksiksiz cevabı doğum haritanızda gizlidir.*** Ama yine de Venüs’ün Zodyak yolculuğu sırasında konakladığı burçlarda kendini nasıl ifade ettiğini kısacık paylaşabilirim sizlerle.

Yolculuk KOÇ Burcuyla başlıyor. Venüs buradayken ilişkilerinde son derece direkt, atak, sıcakkanlı ve canlı bir tavır sergiler. Beklemekten sıkılıp evlilik teklifini kendi yapan kadınların çoğunun Venüs’ü Koç burcunda olabilir mesela:) Ama aldığı etkiler onun çokça patavatsız, kolay tüketen, bencil ve kavgacı tarafını da göstermesine sebep olabilir. 

BOĞA burcuna geldiğinde huzurlu, dingin, sevdiklerine sahip çıkan, hayattan tat almasını bilen bir Venüs görürüz. Sanat yeteneği ve zevk algısı gelişmiştir. Tam olması gereken yerdedir, bu yüzden buradan kıpırdamayı hiç istemeyecektir. Sert etkiler altında ise aşırı zevk düşkünü, paraya fazla değer veren, kıskanç ve huzursuz tavırlar sergileyecektir. 

Hep Boğa burcunda kalmak istese bile yola devam etmek zorundadır ve önündeki durağı İKİZLER burcudur. Venüs burada entelektüel, çok sosyal ve oldukça flörtçüdür. Yolculuğu, arabaları, öğrenmeyi sever. İlişkilerinde önce arkadaş olabilmeyi ister. Gölgesi ise sık değiştirilen ilişkiler, aldatmaya meyil, yüzeysellik ve tutarsızlıktır. 

YENGEÇ burcuna geldiğinde ise artık onun için en önemli şey aile ve özellikle anneye duyulan sevgi olacaktır. Geçmişine bağlı, atalarına saygılıdır. Evde vakit geçirmekten, ortamını güzelleştirmekten keyif alır. İlişkilerinde besleyici ve kollayıcıdır. Zor etkiler altındaysa duygusal abartılara, karşı tarafı boğan bir sevgiye meyilli olacak,  kolay kırılan ve kopamayan bir tavır sergileyecektir. 

Sırada ASLAN burcu vardır ve Venüs burada sevgisini cömertçe veren, sıcakkanlı ve güvenilir olarak kendini gösterir. Aşkını abartarak yaşamayı sever. Dikkat çekici, gösterişli şeylerinden hoşlanır. Gölgesini kullandığında kibirli, kaba, otoriter bir tavır sergileyecek, ayrıca aşırı lüks tüketime, gereksiz harcamalara eğilim gösterecek ve en çok ‘kendini’ sevecektir.

Bu abartılı gösterişten sıkılan Venüs, BAŞAK burcuna geldiğinde bütün tavrını değiştirir. İlişkilerinde sade, net, becerikli ve titizdir. Hizmet etmekten hoşlanır. Aşıkken bile aklını kullanarak mantıklı seçimler yapabilir.  Sert etkiler altındaysa ilişkilerinde dırdırcı, huzursuz, aşırı eleştiren ve daha kendi içine dönük olacaktır. 

TERAZİburcu ise Boğa burcu gibi en rahat ettiği ikinci yerdir. Buradaki Venüs sevgiye aşıktır! İlişki içinde olduğunda mutlu, barışçıl, anlayışlı, güzelliklerden zevk almasını bilen, ince düşünceli olacaktır. Aldığı etkiler, sadece zevklerini düşünen, abartılı, tembel, kararsız, ne istediğini bilmeyen, hayır diyemeyen bir tutum göstermesine neden olabilir. 

‘Tamam, sevgi dünyanın en güzel şeyi ama aşkın karanlık tarafları da var’ diyen bir Venüs görürüz AKREP burcuna geldiğinde. Artık ilişkilerinde derinlik arar ve gizemli, çekici, hırslı ve tutkulu bir aşkın peşindedir. Venüs Akrep burcundayken pozitif özelliklerinin bile gücü zaman zaman zorlayıcı olurken, gölgesine doğru kaydığında oldukça zorlayıcı bir tavır sergileyebilir. İlişkilerinde kıskanç, şüpheci, manipülatif ve saldırgan bir yaklaşım içinde olabilir, uç şeylerden keyif alabilir, zarar veren şeylere bağımlı olabilir. 

Akrepte ölüp ölüp dirildikten sonra YAY burcunun ferahlatan pozitifliği Venüs’ün biraz dengesini kaybetmesine neden olsa da burada daha neşeli, mutlu olacak, kendini yollara vuracaktır. Seyahat etmekten, yeni yerler keşfetmekten keyif alacak, merak ettiği her şeyi deneyimlemek için arzuyla yanıp tutuşacaktır. Eğer zor tesirler altındaysa daldan dala konduğu ilişkiler, ne istediğini bilmeyen bir yaklaşım, yalan dolan ve anlık haz peşinde koşacaktır. 

Venüs OĞLAK burcunu ziyaret ederken fazla özgürlüğün yarattığı doz aşımını dengelemeye başlayacak ve bunun için etrafına büyük sınırlar çizecektir. Oğlak burcundaki Venüs ilişkilerinde kuralcı, sorumlu, ciddi bir tutum sergileyecek, güçlü ve otoriter insanlardan hoşlanacak, hatta kendinden yaşça büyük insanlara karşı ilgisi olacaktır. Güven veren, kalıcı ilişkiler içinde rahat eden Venüs Oğlak, gölge yönleriyle sıkıcı bir eş, aşırı içine dönük ve aşkla ilgilenmeyen, statü peşinde koşan, evliliğe iş anlaşması gözüyle bakan biri olarak karşımıza çıkacaktır. 

Oğlak sürecini tamamlayan Venüs, KOVA burcuna geçtiğinde arkadaş canlısı olur. Entelektüel konulardan keyif alır. İlişkilerinde özgürlüğüne çok önem verir. Kendi özel alanına ihtiyaç duyar. Farklı olmayı sever. Ama zorlayıcı etkiler altındaysa soğuk, katı, inatçı, mesafeli ve ilişkilerinde bağlı kalmak istemeyen bir yapı sergileyecektir.  

Kova’nın esintili ruh halinden yorulan Venüs,BALIK burcunda tüm Zodyak seyahatinde aradığı en keyifli ortamı bulur. Burada kraliçeler gibi ağırlanacaktır. Bundan çok mutlu olan Venüs en yumuşak, en merhametli yüzünü burada ortaya koyacaktır. Fedakar, kabullenici, başkalarının acılarını anlayan, yardımsever, güzel şeylerden hoşlanan, romantik biri olacaktır. Venüs zorlayıcı etkiler altında ise fedakarlığı abartıp saçını süpürge eden, gözü aşktan başka bir şey görmeyen, platonik aşk yaşamaya eğilimli, hayal kırıklıkları yaşamaya müsait bir yapı sergileyecektir. 

Özetle; güzelliğin, doğurganlığın, aşkın tanrıçası Afrodit yani temsil ettiği Venüs gezegeni, gökyüzündeki o ihtişamlı parlaklığı gibi bizim içimizde de parlar. Sevmeyi, haz duymayı, keyif almayı, kendimize değer vermeyi, yeteneklerimizi ortaya koyabilmeyi, güzellikleri görebilmeyi, sanatla, doğayla bütünleşebilmeyi, aşkın ‘en taşkın’ halini, merhameti, dişil enerjiyi öğrenebilmemiz ve yaşayabilmemiz için çabalar durur… 

***Doğum haritanızı bilmiyorsanız www.astro.com dan ücretsiz olarak çıkarabilirsiniz. Böylece Venüs ve diğer tüm gezegenlerin haritanızdaki yerleşimini öğrenebilirsiniz. 

TUTULMALAR KADERSEL DEĞİŞİM SÜREÇLERİ

astroloji - son kopya

Bol tutulmalı bir yıla giriyoruz. 2020 yılında, tam 6 tutulma gerçekleşecek. Ama tutulmalar astrolojik olarak etkisini genellikle 1-2 yıla kadar hissetirebildikleri için biten senenin 26 Aralık günü 4 derece Oğlak Burcunda gerçekleşen Güneş tutulması ile beraber toplam 7 tutulma bu yıla damgasını vuracak diyebiliriz!

2020 yılı oldukça güçlü ve özel bir yıl olacak. Tutulmalar ile birlikte çok önemli gezegen kavuşumlarının yaşanacak olması, yıl içinde birçok gezegenin neredeyse aynı dönemlerde geri gidecek olması bu yılın başlı başına önemli, büyük değişimlere açık, yeniden yapılandırma sürecinin aktif olduğu, başka bir çağa adım atmaya doğru giderken her türlü çürümüş, işe yaramayan şeylerin temizleneceği, temizlenirken de zaman zaman zorlayacak bir yıl olduğunu gösteriyor.

Nasıl bir doğum sırasında annenin sancılanması, o doğumun gerçekleşebilmesi için gerekli zemini hazırlıyor ve bebeğin dünyaya gelebilmesinin en önemli destekleyicisi oluyorsa, bu zorlanmalar da yeni, farklı ve aydınlık bir sürece giden yolun destekleyicileri aslında.

3 Güneş ve 4 Ay tutulmasıyla yoğun bir yıla giriyoruz madem, ben de astronomik ve astrolojik olarak bu konuyu yakından anlamak isteyenlere ışık tutmak istedim. Ama araya girmeyin de 8. tutulmayı yaşamayalımJ

Güneş Tutulmasına Bakalım Önce…

Güneş tutulması; Ay, Dünya ile Güneş arasına girip, hepsi tam bir hizaya geldikleri zaman gerçekleşir.  Ay, Yeniay evresindedir. Hepsinin yörünge düzlemi farklı olduğu için her turda aynı hizada bulunmazlar. Bu nedenle her yeniay bir tutulma değildir.

Yılda en az 2, en fazla 5 defa Güneş tutulması olabilir.  Ay’ın Güneşi kapatma şekline gore tam, parçalı ve halkalı olmak üzere 3 tip tutulma meydana gelir. Tam güneş tutulması, yani Güneşin tam olarak örtülmesi hali hem astronomik, hem astrolojik olarak çok daha önemli kabul edilir.

Güneş tutulmaları her 18 yıl 10 günde bir kendi içinde tekrarlanan serilere sahiptir. Döngü içinde döngü diyebiliriz yani J

Güneş tutulması özellikle astronomik bilginin tam olmadığı dönemlerde insanların hatta tüm canlıların bu olaydan büyük korku duymasına neden olmuştur. Işık ve ısı kaynağı Güneş’in aniden kararması, insanların içine şok duygusuyla karışık büyük bir korku salmış, ve sonra yeniden ortaya çıkması ile de korku yerini rahatlama ve şükür duygularına bırakmıştır.

Astrolojik olarak Güneş tutulması da, benzer şekilde ani bir şekilde gelişen olayları ve kişinin bu yeni duruma adapte olmaya çalışmasını anlatır.

Kadersel olarak gerçekleşen -yani olmazsa olmaz durum- daha önce bilinmeyen bir alan olduğu içi korku, panik, endişe duyguları yaratabilir.

Aslında tutulmalar yaşamımızın karanlık alanlarının aydınlanmasına, bir şeylerin görünür olmasına neden olurlar. Kişinin hayatında eskimiş, işe yaramayan, ertelenmiş ne varsa onu değiştirmesini sağlayacak gücü sağlarlar.

Güneş Tutulmaları daha çok toplumsal ve coğrafik olaylarla ilgilidir ve etkisi daha geneldir. Ama özellikle doğum haritalarımızda kişisel bir gezegen veya noktanın üzerinde gerçekleşirse o gezegenin haritamızda anlattığı konuya göre hayatımızda etkisini gösterir. Yaşanan her ne ise kadersel olarak hayatımıza girme zamanı gelmiştir ve bizi ruhsal olarak geliştirecek, büyütecektir.

Anne karnında geçirilen doğuma en yakın güneş tutulmasının, ruhun yolculuğu hakkında çok şey söylediği, ruhun genel eğilimlerini anlattığı düşünülür. Tutulma doğuma ne kadar yakın zamanda gerçekleşmişse etkisi de o kadar fazla hissedilecektir.

Ay Tutulmaları ise…

Dünya’nın Ay ile Güneş arasına girmesi ile oluşur. Dünya’nın gölgesi Ay’ın üzerine düşer ve onun ışığını kapatır. Dolunay zamanlarında olur. Ve dünyanın gece olan tarafında her yerden gözlenebilir.

Astrolojik olarak Ay tutulmaları çok daha fazla duygusal durumlarla ilgidir. Çünkü Ay, duyguları anlatan göstergedir. Ev, aile, duygular, anne, annelik, bir erkek haritasında eş konularını gösterdiğinden daha içsel etkileri tetikler ve ön plana çıkarır.

Güneş Tutulmaları ani ve hızla gelişen başlangıçlara sebebiyet verirken, Ay Tutulmaları daha çok olayları netleştirir, sonuçlandırır. Aslında birbirini tamamlayan bir sistem olarak çalışırlar. Ay tutulmaları, Güneş tutulmalarının hayatımızda başlattığı şeyin sonuçlanması için gereken gelişmelerin açığa çıkmasına neden olur. Tabii etkilerinin 6 ay kadar devam ettiğini unutmamak gerekir.

Bu dönemde stres düzeyi yüksek olabilir. Duygusal dengeyi sağlamak zordur. Bu nedenle önemli kararlar almak için uygun zamanlar değildir. Biraz içe çekilmek iyi hissettirebilir.

Tabii Ay Tutulması da özellikle doğum haritamızda önemli bir noktayı tetikliyorsa bu konular yaşamımızda deneyim olarak karşımıza gelecektir.

Astrolojide tutulmalar kadersel süreçleri anlatır. Rolünün gelmesini perde arkasında bekleyen bir aktör gibidir. Zamanı geldiğinde sahneye çıkacak ve olması gereken olmaya başlayacaktır…

 

2020 Tutulmaları

26 Aralık 2019                                     Güneş Tutulması               04 derece Oğlak Burcu

10 Ocak 2020                                        Ay Tutulması                     20 derece Yengeç Burcu

5 Haziran 2020                                    Ay Tutulması                     15 derece Yay Burcu

21 Haziran 2020                                 Güneş Tutulması                00 derece Yengeç Burcu

5 Temmuz 2020                                  Ay Tutulması                      13 derece Oğlak Burcu

30 Kasım 2020                                    Ay Tutulması                      08 derece İkizler Burcu

14 Aralık 2020                                     Güneş Tutulması               23 derece Yay Burcu

 

HILLSIDER 94 / TILSIMIN IŞIĞI ECE ŞİRİN

Hillsider Magazine 94 - Ece Sirin 1

 

Ece Şirin tüm dünyada fırtına gibi esen bir mücevher markası yarattı. Ama mücevher yerine “öz cevher” dedi. Mücevherin statü için değil, ruhun sembolü olarak, o eşsiz tılsımının hissedilerek taşınması için çalıştı. Coca-Cola, Microsoft gibi markalarda uzun yıllar yöneticilik yaparak kazandığı tecrübesine; yaratıcılığını, çalışkanlığını ve gönlünü koyarak Bee Goddess markasını var etti. 2008’de Artemis tılsımıyla çıktığı yolculuk onu bugün Türkiye, Bakü ve Londra’da bulunan 7 butiğe ve tüm dünyada 40 satış noktası olan büyük bir markaya kavuşturdu. Cate Blanchett, Madonna,Kate Winslet, Rihanna gibi kadın yıldızların bedenlerini süsleyen Bee Goddess tılsımları, Ece Şirin’e Türkiye’de Elle Designer Awards ve Kagider Kadın girişimci ödüllerini, İngiltere’de ise Telegraph Luxury tarafından En Vizyoner Tasarımcı ünvanını getirdi.

Benim gibi mitoloji aşığı biri için Ece Şirin’le konuşmak müthiş keyifliydi. Onun eserlerine ilham olan karakterler, semboller, arketipler benim yazılarımı ve  astroloji danışmanlığı yaparken yorumlarımı besliyordu. 

Nereden başlayacağımı bilemedim. Önce ‘Neden mücevher sektörü’ dedim, “Çünkü dünyanın Bee Goddess gibi dürüst, sevecen, kişiyi güçlendiren, bilgelik paylaşan, hayata sihir katan bir ışıltıya ihtiyacı vardı. Yüzyıllar boyunca nesilden nesile miras kalan insanlığın ortak hazinesi arketipsel sembolleri en değerli taşlarla giydirip günümüz için yorumladım, bugünün ve yarının kadınları için mücevher olarak tasarladım. Niyetim şifa, güzellik, bilgeliğe kanal olmaktı.” diye cevap verdi ve sonra devamı geldi…

İpek Kigan: Uzun yıllar çok büyük ve önemli firmalarda üst düzey yöneticilik yapmışsınız. Ve çalıştığınız yerlere hep farklı bakış açıları getirerek, o dönemde ilgilendiğiniz ürünün büyümesini ve gelişmesini sağlamışsınız. Konu ne olursa olsun bu farklılığı yaratabilen özellikleriniz ve sıkılmadan üretmenizi, yılmadan çalışmanızı sağlayan motivasyon kaynaklarınız nelerdir?

Ece Şirin:Üretken ve çalışkan biriyim. En büyük motivasyon kaynağım hizmet etmek. Yaptığım işin içindeki paylaşım, şifa ve fayda sağlama arzusu beni hep daha fazla çalışmaya, daha özgün olmaya yönlendirdi. Araştırmayı, öğrenmeyi seviyorum, kendimi sürekli geliştiriyorum. Bu yolculukta faydalı bulduğum her şeyi başkaları ile paylaşmak harika. Hem kendime, hem de yaptığım işe olan inancım, daima bir adım ilerisine ulaşma arzum, beni motive ediyor.

Kendi işimi kurduğumda da iki motivasyonum vardı. Birincisi uluslararası markalarda edindiğim tecrübe doğrultusunda Türkiye’den dünyaya bir mücevher markası armağan etmek ve bu marka ile Anadolu’nun ‘Ulu Anası’ gibi çok özel bir kültürel hazineyi ve onun sevgi, şefkat, yaratıcılık ve farklılığa rağmen bütünlük mesajını tüm dünya ile paylaşmaktı. Ve Bee Goddess ile bu hayalimi gerçekleştirmiş oldum. Bugün Londra’da Harrods’tan LA’de Maxfields, Amerika’da Neiman Marcus, Japonya’da Barneys, Isetan, Kore’de Corso Como’ya, Qatar Lafayette’den Capri La Perla’ya kadar 40 farklı satış noktasında ve 7 Bee Goddess butiğinde Anadolu’nun Ulu Ana’sının  sevgi ve güzellik ışığı parıldıyor. Dünya devlerinin yer aldığı platformlarda onlarla rekabet eden başarılı bir Türk mücevher markasının yaratıcısı olarak gururlanıyorum.

IMG_1992

Peki ikincisi?

Lüksün aydınlanması gerektiğine olan inancımdı; yani insanları logolarla büyüleyen ve kendi değerlerini yükleyen markalara alternatif olarak, kişinin kendi değerini ifade etmesine kanal olacak, onu kendi kahramanlık yolculuğunda yüreklendirecek ve ilham verecek bir marka olsun istedim.  Mücevher yerine ‘öz cevher’, ‘statü sembolü’ yerine ‘ruhun sembolü’ diye seslenerek yeni bir bakış açısı getirmeyi arzuladım. İlk günden beri kadınlara sadece gerçeği fısıldıyorum: ‘Senden bir adet var, sen “limited edition” bir cevhersin; kendi öz cevherini keşfet ve kalbinin ışıltısı her geçen gün artsın, tüm evreni aydınlatsın’.  Bee Goddess dişi bir marka. Kişiyi sezgisini harekete geçirmeye ve kendi hayat mitini yazmaya davet ediyor. Dişi enerji ruh demek; güzellik, güç ve zarafet demek. Binlerce güzel ve özel kadının hayatında olmak çok güzel. Ebedi güzellikler yaratmak, insanlığın öz bilgeliği ile kalplere dokunmak kişiyi güçlendirmek en büyük nimet. Aldığım ödüller ve başarılarım beni kadını daha da iyi anlatmak ve tasarımlarımla buluşturmak için her gün daha fazla heyecanlandırıyor ve motive ediyor.

Bee Goddess için koleksiyonları oluştururken mitoloji, tarih ve farklı inanç sistemlerinin felsefelerinden faydalanıyorsunuz. Bu tercihinizin nedenini anlatır mısınız?

Mitoloji, sembolizm, tılsımlar ve bunların ilettiği ezoterik bilgelik ruhu zenginleştiren, özgürleştiren gerçek bir hazine.  Ben tüm tasarımlarıma bu bilgelikle yön veriyorum.   Evrensel mitolojik semboller çağlar boyu kalbin ortak dili olmuş.  Semboller çok güçlü enerji kaynakları. 5 duyumuzun ötesindeki algı gücüne 6.his veya sezgi gücü ile bizi farklı frekanslara bağlıyorlar.

Tılsım, doğaüstü bir gücübulunduğuna, birtakım sırlar sakladığına, insanları koruduğuna veya uğur getirdiğine inanılan nesnelerin tamamını içine alır. Nazar boncuğundan, Fatma Ana’nın eline kadar bir sürü sembol tılsım olarak kullanılır. Mücevherin asıl çıkış noktası tılsımdır. Anadolu kadınlarının başlarına taktıkları metal süs eşyasına da tılsım denir. Baş süslemelerinde kullanılan tılsımın, kişiyi, nazar, iftira ve kötülüklerden koruduğuna inanılır. Kraliyet sembolü taç ise  gökyüzündeki güneşin sonsuz ışığı gibi cennetin sonsuz ışığını ve manevi ışığını taşımayı ve çevreye  aktarmayı sembolize eder. Doğaüstü güç sadece kendi doğamızın, limitlerimizin, bilgimizin ötesi. Birçok evrensel tılsım sembol bilinçaltımıza derin bir bilgelik aktarır; örneğin kırmızı üçgen enerjimizi yükseltir, hilal duygularımızı harekete geçirir; daire bize korunma ve bütünlük duygusu verir. Zaten duygumuz değiştiğinde biz de değişiriz.

Bee Goddess tasarımlarınızı kullanan kişiler böyle derin anlamları olan bu takıları üzerlerinde taşırken nasıl hissediyorlar? Hiç bununla ilgili bir araştırma yaptınız mı?

Bee Goddess kendine güvenen, inanan ve yaptığı şeyde başarılı olan, hayatı dolu dolu yaşayan kadınların markası. Bee Goddess mücevherleri ile hayatlarında birçok mucize deneyimleyen yüzlerce kişi tanıyorum. Her bir tılsım bizi kendi gerçeğimize, kendi iç gücümüze inisiyeeden sihirli anahtarlar.

Tasarımlar her bir sembolün anlam, hikâye ve enerjilerini bir araya getirerek kişiye kendi mucizesini yaratma ilhamı veriyor. En önemli araştırma kendi deneyimlerim. Her yeni tılsım sembolün enerjisi ile yeni bir döneme geçiş yapıyorum. Beni bu sihirli yolculuğa Artemis tılsımı davet etti; o ve diğer tılsımlar bu yolculuktaki birçok kapıyı açtı. Hayat amacımın farkındalığına uyanmamı ve kalbimin yolunu izlememe güç veren Artemis ile ilk koleksiyonumu tasarladım. Tanit işimi büyütmem için gerekli olan tutku ateşini yaktı, hiç yorulmadan, yılmadan koşmam için kalbime cesaret ve arzu ışığı hediye etti. ‘’En çok seven ve sevilen’’, ‘Sevginin Zirvesi’ anlamına gelen sevgi anahtarı El-Vedud ile hayatımın aşkı ruh eşim yaşamıma girdi.

Hillsider Magazine 94 - Ece Sirin 2

Astroloji de mitoloji ile sıkı sıkıya bağlantılar içerir. Tasarımlarınızı incelerken  gördüğüm Sky Light koleksiyonunuzdaki Pluto gezegeninin sembolü, astroloji de anlattıklarını mükemmel bir şekilde ifade eden harika bir tasarım olmuş. Çok ama çok beğendim. Astrolojik semboller ile ilgili başka çalışmalarınız var mı?

Çok teşekkür ederim. Güzellik hep bakan gözde. Sky Light koleksiyonunda bütün gezegenin tasarımları mevcut;  The Sun, The Moon, Mercury, Venus, Mars, Jupiter, Saturn, Neptune, Uranus ve Pluto sembollerinin yer aldığı bir koleksiyon. Buna ek olarak bir de Constellations kapsül koleksiyonunda burç simgelerini yorumladım. Her iki koleksiyonun tasarımları ise ‘gücünü sadeliğinden alan tasarımlar ‘ olarak biliniyor. Rihanna, Venus tasarımını bikini ile sahneye çıktığında tek mücevher olarak takmıştı.

Markanızla ile ilgili bundan sonraki plan veya hedefleriniz nedir?

Eylül ayında İstinye Park’ta ve Londra’da iki yeni butik açıyoruz. Bunlar çok önemli birer dönüm noktası. Amerika’da Neiman Marcus, Qatar’da Lafayette, Japonya’daki yeni noktalara odaklanmak ve bunları güçlendirmek, eğitimler vermek ve trunk showlar yapmak lazım. Ek olarak Bee Goddess Tarot Kartları ve de Tılsımlar Kitabı üzerinde çalışıyorum.

Sizce tasarımlarınızı en iyi kim taşıdı bugüne kadar?

Cate Blanchett, Kate Winslet, Beyonce, Madonna, Elton John, Rihanna benim favorilerim. Bunların dışında Rita Ora, Kate Moss, Cara Delavigne, Alicia Vikander, Amanda Seyfried, Naomi Harris, Games of Thrones’dan Natalie Dormer, Empire’ın başrol oyuncusu Taraji Henson, Olga Kurylenko ve Eleanor Tomlinson, Donna Karan, Venus Williams, Maria Sharapova, Paris Hilton, Kylie Minogue, Jourdan Dunn ve Karolina Kurkova Bee Goddess tılsımlarının en güzel yıldızları arasında.

Yaşamda sizi en çok mutlu eden anlar hangileridir?

Aile ile ilgili sevgi ve paylaşım anlarının dışında işimizin büyümesi ve uluslararası platformlarda kazandığımız başarılar ve ödüller.

Eşiniz de sıra dışı bir sanatçı. Biraz evvel onun ruh eşiniz olduğunu söylediniz. Birbirinizi hangi konularda tamamlarsınız?

Evet, Cemil benim ruh eşim, kayam, limanım. Her konuda birbirimizi tamamlıyoruz. Onun çok net bir vizyonu, harika bir kariyer deneyimi ve çok yüksek sezgisel bir anlayışı var. Her konuyu onunla paylaşmaktan, onun fikrini almaktan çok besleniyorum.

IMG_1919

Yaratıcı fikirler en çok ne yaparken, nasıl bir ortamın içindeyken sizinle buluşur?

Bence yaratıcılığın anahtarı alan yaratmak. Anahtar kelime açık olmak. Özellikle yürüyüş yaparken, düşüncelerim yavaşladığında daha yüksek bir zekadan ilham aldığımı hissediyorum. Bir konunun içine ne denli derinlemesine girersem o denli yaratıcı oluyorum.

Mitolojik bir karakter ile tanışma imkanınız olsaydı, kiminle tanışmak ve ondan ne öğrenmek isterdiniz?

Hermes ile tanışmak ve ondan simyanın sırlarını öğrenmek isterdim.

“100 kere gitsem yine gitmek isterim” diyeceğiniz bir yer var mı?

Sevdiğim yerlere defalarca gidebilirim. Ibiza’yı çok seviyoruz. Oradaki enerjinin farklı olduğu söyleniyor.

Günlük yaşamınızda vazgeçemediğiniz ritüelleriniz var mı?

Köpeklerimle oynamak, eşimle komedi seyretmek, uzun yürüyüşlere çıkmak…

Takmayı en çok sevdiğiniz takınız hangisi? Neden?

Hepsinin yeri ayrı. Bu sihirli yolculuğa başladığım ilk tılsımım Artemis. Mitolojide Artemis kadının dişi enerjisini ve gücünü uyandıran ve harekete geçiren mükemmel kadını, şifacı, şefkatli, güçlü ana tanrıçayı, ebedi genç kız, kendi ayakları üzerinde duran özgür kadını temsil ediyor. Ezoterik anlamı ise manevi yeniden doğuş. O bir kraliçe arı. Artemis kişinin kendi hayat amacını bulmasına kanal olur, sezgilerimizi güçlendirerek kalp gözümüzü açar ve kendimizi gerçekleştirme yolculuğunda bizi cesaretlendirir ve yepyeni maceralara davet eder. İlk tasarımımın yanı sıra genellikle en son üzerinde çalıştığım koleksiyonları da üstümde taşımayı seviyorum.

Bence; başarı, çalışkanlık, yaratıcılık, girişimcilik sizin hayatınızı anlatan kelimelerden bazıları. Eksik kalan kelimeleri bizim için tamamlar mısınız?

Kadın doğası yani sevgi, güzellik, şefkat. Bizim bilgeliğimiz kalbin bilgeliği. Biz kalbiz, rahimiz. Kendi içindeki tanrıçayla buluşmak, onun farkına varmak demek kalbimizin farkına varmak, onun mucizevi gücünü kullanmaya başlamak demek. Kalp merkezli bir hayat izlemek, kalp ile kafayı hep birleştirmek demek. Bu güçlerin hepsi kadına verilmiş. Kadın demek mucize demek, bunu asla unutmasınlar. Bir çocuğu hayata getirmek, ruhu bedene indirmek demek. Dişi gücümüze, kendi mucizemize sahip çıkmamız gerek. Geleceği ancak, bu bilinçteki kadınlar sevgi üzerine inşa edebilir. Bizim dünyaya katacağımız ışığın doğası, gücün kaynağı şefkat, güzellik, yaratıcılık ve bilgelik.